(bu yazı 6 Kasım 2018 tarihinde Gazete Duvarda yayınlanmıştır
Siyaseti aşağıdan yukarıya ören, yerel siyasetle gelecek kurgusunu bilimsel bilginin ışığında oluşturan bir kentsel siyasetin kendisi, gerçekte siyasetin geleceğidir. Halk için, halkla birlikte, halk tarafından bir yerel yönetim politikası zorunluluktur. Özgücüne güvenen ve örgütlenmiş yerel yönetimler, sandık güvenliğinin de, salt seçime endekslenmeyen gelecek örgütlenmesinin de, yeni bir yaşamı nüvelendirmenin de sigortasıdır.
Bazı anlarda
konuşan ile dinleyen arasında bir geçirgenlik, bir duygu bağı kurulur.
İşte tam da böyle bir ortamda en çok duyulan şey “hislerime
tercüman oldunuz” sözleridir.
Hislere tercüman
olmak, karşılıklı bir duygusal geçirgenliktir, samimiyettir,
hesapsızca derdini anlatmak, umutsuzluğa kapılmış yüreklere,
yapayalnızlık içerisinde bir başına ne yapacağını bilememe
haline umut katmaktır. Bütün bu satırların yazılmasına vesile
olan Denizli’de yaptığımız sunumların yüreklerdeki yansımasıydı. Yerel
seçimler sürecine giderken ön sıralarda, gözyaşlarını tutamayan bir
kadının, “nasıl iyi geldiniz bize”, sözlerinden cesaret alarak o umut ve
enerjiyle bu kez de yazmak istedim. Çünkü yaşadığımız
gerçeklikte giderek toplumun büyük bir çoğunluğuna sirayet eden kimsesizlik ve
umutsuzluk hissiyatını ve nedenlerini birbirimizle paylaşabilirsek bu hepimize
iyi gelecek. Böylece bir toplumsal terapi gibi hissiyatımızı
paylaşarak, yalnız olmadığımızı bilerek, yaralarımızı sarıp, mücadele
enerjimizi toparlayabileceğiz. Kim bilir belki de ihtiyacımız olan,
toplumsal hissiyatın örgütlenmesidir.