Kaçak Saray: Hangi Yüzyıl, Hangi Rejim, Hangi Mimarlık...

Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ)
Yapılı çevre dönemin aynasıdır.Kentin mekanları, sokaklar,  binalar, kaldırımlar, yollar,parklar  yani yaşam alanlarımız, yapıldığı dönemin izlerini taşır. Bu nedenledir ki, iktidarın yapılı çevreye  nükseden  fiziksel dokunuşları  özünde yaşamımıza dokunulmuş derin izlerin göstergesidir.Bu derin izlerin okunmasına olanak sağlayan günümüz mimarlığı , kendi  yaratıcı ve dönüştürücü  gücünün ağırlığı ile iktidarın  baskıcı gücünün arasında sıkışarak "gelmekte olan" dönemin habercisi aslında.
Neoliberal politikaların, kentteki yaşam alanlarımıza dokunan ikinci kuşak yapılanmasının siyasal islam motifi  süslemesi ile  ne-idüğü belirsiz bir mimarlık stili ile karşı karşıya kaldığımız şu günlerde, gelmekte olan 20.yüzyılın modernizmini reddediyor.  Mimarlık ortamı bugüne kadar görülmemiş bir şekilde bir savaş alanına dönüşürken, neoliberalizm, ideoloji , propaganda, etik yoksunluğu , simgesellik, teslimiyet, hukuksuzluk ,esaret, diktatörlük,  başımızı kaldırdığımız her yerde karşımıza çıkıyor...Özgürlüğümüzü önce çevrelerimizde kaybediyoruz. Bütün bu olanların kendisinde somutlanan yapılar, kendi mekansallığı ile tarihsel bir sürecin  ortasına düşülmüş notlar gibi öylece  durmaktalar...

Fikir İşçileri Kooperatifi / Kavaklıdere


Ankara’da Küçükesat Büklüm Sokakta Kavaklıdere İlköğretim okulunu geçip yukarıya doğru çıkmaya başladığınızda, yokuşun tam ortasında bir nefes alma ihtiyacı duyduğunuzda, sizi yarım daire formu ile içine çeken, sarmalayan bir yapıyla karşılaşırsınız. Yoldan geçen ve nefes almak için duran ve kafasını çeviren herkesi kucaklayan bu yapı, sigorta evleri olarak bilinen ama özgün adıyla Fikir İşçileri Kooperatifidir. Çok az insan bilir fikir işçilerini. Nedir fikir işçiliği, neden kooperatifin adı fikir işçileridir? Kimler için yapılmıştı bu yapı diye sormadan da edemiyorsunuz.

Neoliberal Laboratuvar Şili

Türkiye ile Benzerlikler, Farklar, Kıyaslar

Notabene yayınları
Neoliberal politikaların yaşama geçirildiği ilk ülke Şili oldu. 1973 yılında gerçekleştirilen “Pinochet Askeri Darbesi” ile uygulanmaya başlayan neoliberal politikalarla* Şili bu süreçte bir anlamda “laboratuvar” işlevi üstlendi. Türkiye ise 12 Eylül 1980 askeri darbesi ile birlikte neoliberal politikalarla tanıştı. Türkiye ve Şili, farklı coğrafyalarda farklı zamanlarda benzer süreçleri yaşayan iki ülke aynı zamanda. Her toplumun kendi özgün koşullarıyla birlikte, ekonomik politikalardan, askeri darbelere, dinsel eğilimlerden, hak ihlallerine ve toplumsal muhalefet deneyimlerine kadar birçok benzerlikleri de olduğu söylenebilir. Bu bağlamda, birçok acıya ve benzer sorunlara tanıklık etmiş olan bu iki ülke neoliberal politikaların kıskacında mücadeleye devam ediyor.